Muhafazakar ve islami görüşlü ailelerin yaşam biçimine, dini ve ahlaki değerlerine uygun tatil anlayışını ifade İslami Tatil, başta ülkemiz olmak üzere dünya üzerindeki birçok Müslümanın benimsediği tatil biçimidir.
Ülkemizde de birçok muhafazakar görüşüyor aile yaz yada kış olsun muhafazakar otelleri tercih ederek islami tatil anlayışına uygun keyifli değerlerinden taviz vermeden tatil yapabilmektedir.
Yüzde doksanı Müslüman olan ülkemizde birinden bir yaşam tarzından taviz vermek istemeyen muhafazakar görüşlü aileler sayesinde bugün ülkemizde bu talepleri karşılayan birçok muhafazakar Otel bulunmaktadır...
Peki bir müslüman olarak tatil zamanlarımızı ve de boş vakitlerimizi nasıl geçirmemiz gerektiği konusunda yeterince bilinçli miyiz? Dilerseniz konuyu biraz daha derinlemesine ele alalım.
İslami Tatil nedir? İslami Tatil nasıl yaşanmalıdır?
İslami Tatil kelimeleri, aslında yan yana gelmesi dini açıdan tehlikeli teşkil etse de uygulanış biçimi eğer dine uygun bir tarzda olursa anlam açısından doğru olmuş olur. Zira dinimiz bir Müslümanın boş durmasını hoş karşılamaz; Müslüman'ın dinlenmesinin bir işten başka bir işe geçmek olarak tanımlar.. Eğer bir Müslüman tatile çıktığından kulluk şuurundan uzaklaşmıyor, ibadetlerini yerine getirme konusunda hassas davranıyorsa elbetteki o kişinin sevdikleriyle birlikte tatile çıkmasında bir sakınca yoktur. Bugün kullanım itibarıyla İslami Tatil, muhafazakar ailelerin yaşam tarzlarına uygun tatil anlayışını ifade eder. Her şart ve koşulda İslam'ın emir ve yasaklarını hayatına tatbik etmiş kişi ve ailelerin, tatillerinde de ibadetlerinden ve yaşam şekillerinden taviz veremeyeceklerinden hareketle oluşturulmuş tatil anlayışıdır İslami Tatil.
Şimdi dinimizin tatil olayına nasıl baktığını biraz daha derinden okuyalım. İslam'a göre bir Müslümanın tatil anlayışı nasıl olmalıdır? Yaşamını Rabbinin emirlerine göre düzenlemeye çalışan bir kişinin tatil yapmaya hakkı var mıdır? Varsa Müslüman bir kişi tatilde nelere dikkat etmelidir? İşte bu yazımızda bu sorulara yanıt bulmaya çalışacağız.
İslami Tatil, İslam ve Tatil kelimesinin yan yana geldiği bir yapı olsa da, Müslümanım diyen biri Müslümanlığını asla tatile çıkaramaz. Yani mümin bir kişi hangi şartta olursa olsun, dinimizin gereklerine harfiyen uymak zorundadır. Tatile çıktı diye ibadetlerinden ve tesettüründen taviz veremez. Bir başka deyimle helal tatil yapabilmesi için mümin bir kişinin, haramlardan uzak olması ve tatile çıktı diye manevi yaşantısından bir gevşeme olmaması gerekmektedir.
Kur'an-ı Kerim'de buyrulduğu üzere Rabbimiz bize "Bir işten boşalınca başka bir işe başlamamızı ve sadece O'na yönelmemizi" istiyor. Müslüman'ın boş anı diye bir şey olamaz.
Ve ruhunu ve bedenini dinlendirirken bile Rabbi ile irtibatını her zaman sağlam tutar.
Tabii ki bu anlattıklarımızdan "Müslüman'ın gezmeye, dinlenmeye ve yenilenmeye hakkı yoktur" gibi bir sonuç asla çıkarılmamalı. Bizim dahası Rabbimizin bizden istediği, her şart ve koşulda O'nu unutmamamız ve yaşam şeklimizi duruşumuzu O'nun isteklerine, yani Müslümana yakışır bir şekilde dizayn etmemiz gerektiğidir.
Elbette mümin bir kişinin de kendisi ya da ailesi ve sevdikleriyle birlikte tatil yapmaya dinlenmeye hakkı vardır. Ancak bir mümin tatile gitmeden önce tatil yapacağı otelin sahibinden tutun da, otel içerisinde Muhafazakar Tatil için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığına kadar bir çok konuda titiz bir araştırma yapmak zorundadır. Zira tesettürlü hanımların otel içerisinde çocuklarıyla birlikte rahat hareket edebildiği ve rahatlıkla havuza girebildiği özel alanların olması şarttır. Yine Tesettür Oteller yiyecek ve içecek konusunda da İslam'ın emrettiği çizgiye göre hareket ederler.
Sonuç olarak denilebilir ki İslami Tatil, dinin gerekliliklerini yerine getirme hususunda her hangi bir boşluğa düşmeden, ibadetlerimizi yerine getirme konusunda gevşeklik göstermeden ruhumuzu ve vücudumuzu dinlendirme amaçlı yaptığımız tatile denir. Yani bir Müslüman kulluğundan taviz vermemek koşulu ile tatil yapabilir dinlenebilir.
Tatil kökeni Arapça olan bir kelimedir aslında.. Atalet kökünden türetilen Tatil aslında atıl kalmak işe yaramamak anlamlarına gelir. Ama Müslüman kelime manasına uygun bir tatil yapacak olursa yanlışa düşmüş olur. Zira bir Müslümanın boş kalması, haybeden vakit geçirmesi düşünülemez. Müslümanın tatili ancak bir işten başka bir işe intikal etmesi şeklinde olabilir. Bu yüzdendir ki, kelime kökleri itibarıyla İslami Tatil kelimelerini yan yana kullanmak da doğru değildir açıkçası. Tıpkı namaz nasıl bizi dünya işlerinden başka bir aleme götürüyorsa, tatil de bizi hayırlı bir durumdan başka bir hayırlı duruma sevk etmeli.
Peki bir Müslüman tatil yaptığı mekanda nelere dikkat etmeli?
1-) Gözlerin namahreme değeceği durumlardan mümkün olduğunca kaçmalı.. Yani Müslüman bir erkek erkeklerin bulunduğu ortamlarda, Müslüman bir kadın da kadınların bulunduğu ortamlarda vakit geçirmeli..
2-) Erkek olsun kadın olsun tatilde diye rehavete kapılmamalı kulluk şuurundan bir an olsun taviz vermemelidir.
3-) Tatil yaptığı otel işletmecisinin mümkünse kim olduğunu araştırmalıdır. Çünkü tatil amacıyla da olsa, Müslüman tatil parası dini bütün olmayan İslami yaşantısı olmayan kişilere veremez. İslami Otel İşletmesini otel sahibi sadece para kazanmak için açmışsa ve kendi yaşantısında dinin emirlerine dikkat etmiyorsa, mümkünse o otel tercih edilmemelidir.
4-) Bayanlar özellikle bayanların olduğu bölümlerde, kadın kadına da olsa giyim kuşamına dikkat etmeli; İslamın bir kadının diğer kadın yanında göstermesi helal olan yerleri dışında farklı giyim tarzları benimsememeli. Örneğin bikinili, dekolteli mayolardan mümkün olduğunca kaçınmalı.
5-) Gıybet ve boş konuşma konusunda tatilde olabildiğince titiz olmalı, malayani konuşmalardan kaçınmalı.
6-)Gerçek bir müslüman elbette ki haliyle tavrıyla diğer müslümanlara örnek, edep timsali olmalıdır. Giyimi kuşamı kadar yaşantısıyla da tesettürlü olması gereken bir mümin, tatil yaparken de ahlakı ve dini değerlerinden asla taviz vermemelidir.
Eğer bir mümin yukarıda ana hatlarıyla saydığımız ko ularda titizlik gösteriyorsa, yılın belli dönemlerini ailesine ve kendisine özel bir zaman dilimi olarak ayırmasında bir sakınca yoktur. Şu da bir gerçektir ki, aile birliğinin korunması ve güçlendirilmesi için tüm aile bireylerinin bir arada vakit geçirmeye de ihtiyaçları vardır.
^^^^^^^^